Euroleague'in ilk ayağında gülen taraf 77-58 ile ev sahibi Fenerbahçe olmuştu. Daha önce birisi Cumhurbaşkanlığı Kupası, biri de ligde olmak üzere rakibine iki kere boyun eğen Galatasaray, Avrupa arenasında da kaybederek üçte sıfır yaptı. Deplasmanda maç kazanamayarak ikinci turda namağlup Fenerbahçe karşısına zar zor kendini atmıştı Sarayın Sultanları. Sezon boyunca dalgalı bir performans gösteren Sarayın Sultanları, sezon boyunca belki de en iyi maçını ligde ezeli rakibine karşı oynamış, ama sonunu getiremeyerek kaybetmişti. Rakibe karşı en önemli eksiğimiz yerli rotasyonu. Nevriye, Birsel, Esmeral gibi birbirleriyle oynamaya alışmış bu kemik üçlüye karşı, yıllardır sürekli yabancı yıldızların bireysel performansına bakmış olmamız rakibi hep bir adım önde kıldı. Işıl'ın sakatlık sonrası istenilen seviyeye ulaşamaması, Bahar'ın üst düzey maçlarda beklenilen patlamayı yapamaması, Tuğba'nın dalgalı performansları bütün yükü Augustus ve Fowles'ın sırtına bindirmekte. En büyük problemlerden bir tanesi de Fowles'a bir türlü top indiremeyişimiz. Elimizde bu kadar önemli bir güç varken bunu kullanamamak bir basamak aşagıda olmamıza yol açıyor. Bütün bu olumsuzluklara karşı ev sahibi olmamız bizim için büyük bir artı. Taraftarın itici gücüyle bugün ekstra bir oyuncuyla mücadele edeceğiz. Rakip ne kadar güçlü olursa olsun, yenilmeyecek bir ekip değil. İyi mücadele, iyi savunma maçın anahtarı olur. Mücadelenin üst seviye, centilmenliğin tavan yaptığı, kazananın Galatasaray olduğu bir karşılaşma olsun.
Taraftarınla Birlikte Savaş!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder