5 Şubat 2011 Cumartesi

Avrupa'ya Veda: 51-73

Ezeli rakibimizle daha önce oynadığımız üç maçın tamamını kaybettiğimizi belirtmiştim dünkü yazımda, buna rağmen umutlu olduğumu da. Dün bir kez daha kaybederek, Avrupa defterini geçen sene olduğu gibi yine ikinci turda kapattık. Mağlubiyetler üzücü olsa da, kimi zaman ortaya konan mücadele, güzel oyun sevindirir de. Ama dün ortaya konan mücadele, daha doğrusu konulamayan mücadele mağlubiyetten daha çok üzdü herkesi. İşin teknik, taktik boyutuna girmeye çok gerek yok. Zaten olmayan bir şeyden de nasıl bahsedilir orası ayrı bir konu. Gerçek olan bir şey var ki; rakibimiz yaptığı hamlelerle, sahip olduğu kadro derinliği ve kalitesiyle bizden bir adım önde. Ceyhun Yıldızoğlu'nun gelişiyle başlayan genç, potansiyelli oyuncuları kadroya katma stratejisi şu an için başarılı olmuşa benzemiyor. Gelecek ne getirir bilinmez ama, başarısızlığa tahammülü olmayan bir camiada, şu ana kadar ortaya bir şeyler koyamayan Ceyhun Yıldızoğlu'nun durumu bir hayli sıkıntılı gözüküyor.

Galatasaray Medical Park: Işıl 6, Tuğba, Augustus 4, Bahar 7, Fowles 14, Hodges 5, Gülşah 5, Petronyte 4, Melisa 4, Nihan 2
Fenerbahçe: Esmeral 16, Birsel 3, McCoughtry 7, Matovic 16, Nevriye 8, Jekabsone 14, Horakova 7, Özge, Şaziye, Sutton-Brown 2

4 Şubat 2011 Cuma

Cenk Tosun



Galatasaray'a transferi bitti, bitiyor derken, Gaziantep işi bitirip kadrosuna katmayı başardı 20 yaşındaki potansiyelli oyuncuyu. Neden Galatasaray'a gelmedi, transferde neler yaşandı bilinmez ama, dün attığı iki gol ve oynadığı futbolla kendisine hayran bıraktırdı Cenk. Baros'un sakatlıklarla boğuştuğu dönemde golcü sıkıntısı yaşayan Galatasaray'ın ilacı olur muydu bilinmez ama bu performansını devam ettirdiği takdirde birilerinden Cenk'in gerçekleşmeyen transferi için açıklama bekleyecektir Sarı-Kırmızılı taraftarlar.  

Round 2 - Galatasaray vs. Fenerbahçe

Euroleague'in ilk ayağında gülen taraf 77-58 ile ev sahibi Fenerbahçe olmuştu. Daha önce birisi Cumhurbaşkanlığı Kupası, biri de ligde olmak üzere rakibine iki kere boyun eğen Galatasaray, Avrupa arenasında da kaybederek üçte sıfır yaptı. Deplasmanda maç kazanamayarak ikinci turda namağlup Fenerbahçe karşısına zar zor kendini atmıştı Sarayın Sultanları. Sezon boyunca dalgalı bir performans gösteren Sarayın Sultanları, sezon boyunca belki de en iyi maçını ligde ezeli rakibine karşı oynamış, ama sonunu getiremeyerek kaybetmişti. Rakibe karşı en önemli eksiğimiz yerli rotasyonu. Nevriye, Birsel, Esmeral gibi birbirleriyle oynamaya alışmış bu kemik üçlüye karşı, yıllardır sürekli yabancı yıldızların bireysel performansına bakmış olmamız rakibi hep bir adım önde kıldı. Işıl'ın sakatlık sonrası istenilen seviyeye ulaşamaması, Bahar'ın üst düzey maçlarda beklenilen patlamayı yapamaması, Tuğba'nın dalgalı performansları bütün yükü Augustus ve Fowles'ın sırtına bindirmekte. En büyük problemlerden bir tanesi de Fowles'a bir türlü top indiremeyişimiz. Elimizde bu kadar önemli bir güç varken bunu kullanamamak bir basamak aşagıda olmamıza yol açıyor. Bütün bu olumsuzluklara karşı ev sahibi olmamız bizim için büyük bir artı. Taraftarın itici gücüyle bugün ekstra bir oyuncuyla mücadele edeceğiz. Rakip ne kadar güçlü olursa olsun, yenilmeyecek bir ekip değil. İyi mücadele, iyi savunma maçın anahtarı olur. Mücadelenin üst seviye, centilmenliğin tavan yaptığı, kazananın Galatasaray olduğu bir karşılaşma olsun.

Taraftarınla Birlikte Savaş!